top of page

Sınav sorusu olmak

Geçenlerde üniversite sınavına hazırlanan yeğenim Tuana sayesinde haberim olan bir konuyu paylaşmak istedim sizlerle. Benim açımdan oldukça şaşırtıcı ve bir o kadar da gurur verici bir gelişmeydi.


Yıllar önce Atlas Dergisi için Türkiye doğasına dair çekimler yaptığım bir dönemde, Ankara-Kalecik civarında gezinirken, kuru bir ağacın tepesinde etrafı izlermeye koyulmuş bir kızıl şahin görmüştüm. Heybetiyle dikkatleri çekmesi kaçınılmazdı. Üzerine konduğu kuru ağaç ve arka planda kalan kuru topraklarla Red Kit çizgi filminin gerçek dünyadaki bir yansıması gibi görünüyordu. Vakit geçirmeden pozisyon alıp, fotoğraflamaya başladım. Kendinden ve çevresinden emin görünüyordu. Ortamda herhangi bir tehlike olmadığını anlayınca kanatlarını temizlemeye başladı. O sırada aynı ağacın alt dallarına bir saksağan geldi. Pek oralı olmadı kızıl şahin. Kişisel temizliğini yapmaya devam etti. Derken ikinci bir saksağan daha kondu ağaca. Yine alt dallardaydı ama bu hareketlilik kızıl şahinin dikkatini çekmeye başlamıştı. Bir süre sonra bir kaç saksağan daha, yine alt dallara konmaya başladı. Sayıları arttıkça kızıl şahinin dikkati de kendinden onlara dönmeye başlamıştı. Bu sırada ben, sürekli olarak fotoğraf çekmeye devam ediyor ve ilginç bir şeyler olursa diye gözümü vizörden ayırmadan olan biteni izliyorum. Sanırım bu şekilde vizörden kuşları izlemeye başladığım bir saat kadar olmuştu ve gözüm sulanmaya başladı. Dahası, vizörden düzgün bir şekilde bakmak için sürekli kısmak zorunda kaldığım diğer gözüm de ciddi şekilde ağırmaya başlamıştı. Bu sırada, saksağanlardan biri kızıl şahinin olduğu üst dallardan birine konma cesareti gösterdi. Arkadaşları da bir yandan onu desteklercesine bağrış çağrış içinde ortalığı inletirlerken bir yandan da üst dallara konmaya başlamışlardı. Kızıl şahin, kendine göre oldukça küçük kalsalar da istediklerini elde etmek ve bölgelerini koruma konusunda oldukça inatçı olan saksağanların kendisi için bir tehlike oluşturabileceğini fark etmiş gibiydi. Durumdan iyice rahatsız olan kızıl şahinin, sonrasında devasa kanatlarını açıp uzaklaşması çok uzun sürmeyecekti...


İşte hikayenin benim gözümden akışı bu şekilde gerçekleşti. Konuyu bilimsel olarak ele alan yazıyı ise Dr. Uzay Sezen hazırlamış ve "Saksağan kardeşliği" başlıklı konu Atlas Dergisi'nin 2014 yılının Mart sayısında yayınlanmıştı (yazıyı aşağıdaki görseli büyüterek okuyabilirsiniz). Yıllar sonra hiç beklemediğim bir şekilde tekrar karşıma çıkınca hikayeyi bir de ben anlatmak istedim. Bu arada, konuyu değerli görüp, sınav sorusu olarak olsa bile, gençlerin de haberdar olmasına aracı olan kişi ve kurumlara buradan en içten teşekkürlerimi iletirim.



Esenlikle,

bottom of page